![](https://static.wixstatic.com/media/dc50f2_4f08a073db214ff6bddd72bf3ef8d8b2~mv2.jpg/v1/fill/w_828,h_824,al_c,q_85,enc_auto/dc50f2_4f08a073db214ff6bddd72bf3ef8d8b2~mv2.jpg)
Böyle bir sert girişle girmek istemezdim hiç. Hatta genellemeleri yeterli ve yerinde bulmayıp savunmayan biri olarak bu konuda sanırım biraz alışılmışın dışında bir dil kullanacağım.
Pandemi dönemiyle birlikte, birçok ebeveyn kendi çocukluk dönemlerindeki sıcak aile ortamlarına döndüğünü söylüyor. Sadece onlar değil, çocuklar da bu konuda anne ve babalarına hatta öğretmenlerine aynı şeyleri ifade ediyorlar. Araştırmalar zaten bu dönüşün iyileştirici etkisini yıllarca konu edinmiştir.
Bu dönemin ise en sıkıntılı konusu teknoloji kullanımı. Çoğu aile çocuklarının bebekliklerinden itibaren yanlış seçimlerle (yemek yedirmek, susturmak, zaman geçirmesini eğlenmesi sağlamak için vs.) tanıştırdığı teknolojik alet çıkmazına girmiş durumunda. Peki kronolojik olarak geriye dönecek olursak, ebeveynler niye erken yaşta çocuklarıyla tanıştırdıkları teknolojik aletlerin kontrolünü sağlayamıyor?
Bunun başlıca sebebini aslında çoğu ebeveynin kolaya kaçması diye yorumlayabiliriz. Çocuklarına vakit ayır(a)mayan ailelerde, çocuklarına sınır koymakta zorlanan ailelerde, çocuklarıyla ev aktivitesi veya sorumluluk noktasında çalışmayan aileler, ya da çocuklarına kıyamayan aileler burada başı çekmektedir. Kısacası vakit bulma konusunda çocuğunu işinden, eşinden, arkadaşlarından geri plana atan ailelerde teknoloji kullanımı çılgınlığı yaşanıyor. Hadi bu yazıdan sonra kendimize dönüp bir öz eleştiri yapalım. En son ne zaman teknolojiden arınan bir evde çocuklarınızın duygularını, hissettiklerini duydunuz?
En son ne zaman çocuklarınıza: “Sana bak ne aldım?” diyerek değil de “Hadi gel bugün senin en sevdiğin oyunu oynayalım.” diyerek evin içinde dakikalarca sırtınızda taşıyıp sevginizi belli ettiniz?
Usulca, kapatın tüm her şeyi haydi. Şimdi oyun zamanı.
Comments